Kurtuluş Savaşını kazanarak, bitti, yok oldu denilen Türk Milletini küllerinden ortaya çıkartan, yeni bir devlet kuran Atatürk ve Silah arkadaşları, 29 Ekim 1923 tarihinde ilan ettikleri Cumhuriyet ile TC Devletini güvence altına aldı.

Cumhuriyet, çıkartılan kanunla, 29 Ekim 1925 tarihinden itibaren, iç ve dış temsilciliklerde kutlanıyor.

Son yıllarda Ülkemizde Cumhuriyet Törenlerinin iptal edildiği günler oldu!...

TC Devletinin kanun çıkartarak kutlanacak dediği 29 Ekim günü, kulağından, gözünden, burnundan rahatsız olup, törenlere katılmayan Cumhurbaşkanlarımız oldu!...

TC Devletinin kanun çıkartarak kutlanacak dediği 29 Ekim Törenleri günü dış gezilere çıkan Başbakanlarımız oldu!...

Ülkemizde, Atatürk’e ve Cumhuriyete saldıranların pirim yaptığı günlerde yaşıyoruz. Atatürk heykellerinin ve büstlerinin kırıldığını gördük. Atatürk heykellerini put olarak görenlerin, Rabia ve Recep Tayyip Erdoğan heykellerine ses çıkartamadıklarını gördük!...

Son zamanlarda, özellikle sosyal medyada Atatürk’e sarhoş ve dinsiz suçlamaları yapıldığına şahit oluyoruz!...

Atatürk’e ayyaş ve dinsiz suçlamaları yapanlara;

İngiliz Donanmalarını İstanbul Boğazına sokup, İstanbul’u İngilizlere teslim eden Padişah, çok dindardı. Hatta halifeydi!...İstanbul’da minarelerden ezan sesleri kesildi! Kadınlar, kızlar sokağa çıkamaz oldu. İstanbul semalarında İngiliz bayrakları dalgalandı!Osmanlı Devleti, İngilizlerin eline geçti. Türk Milleti üzerinde İngiliz esareti başladı.!...

İngiliz donanmasını İstanbul’da gören dinsiz sarhoş Atatürk, yanındaki arkadaşlarına, şu cümleyi kullandı;

“Geldikleri gibi giderler!...”

Atatürk’ün dediği gibi, geldikleri gibi gittiler!...

Gitmemekte direnenleri de, denize döktüler!...

Mustafa Kemal Atatürk kurduğu Cumhuriyeti, Türk Gençliğine emanet etti. Atatürk, 20 Ekim 1927 tarihinde yazdığı Gençliğe hitabesinde, Türk Gençliğini uyardı. Atatürk, gençliğe hitabesinde;

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve İstikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır…

Atatürk bugünleri görürcesine, 90 yıl önce Türk Gençliğini uyardı!...

Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini yok etmek isteyenler, 15 Temmuz gecesi kirli yüzlerini Türk Milletine gösterdi!...

TC Devletinin ekmeğini yiyen, okullarında okuyan, Türk Milletinin elinde büyüyen dahili bedhahlar (Atatürk’ün dediği gibi) TC Devletini yıkmak, Türk Milletinin İstiklalini tehlikeye atmak istedi. Ne yazık ki, bunları yapanlar, yıllarca aramızda yaşayan, devletin içine sızan, Atatürk’e sarhoş ve dinsiz diyen dindarlardı…

15 Temmuz Kalkışması, Mustafa Kemal Atatürk’ü haklı çıkardı!...

15 Temmuz Kalkışması, Devleti yöneten büyüklerimizde Atatürk sevgisi oluşturdu!...

15 Temmuz Kalkışması, Ülkemizde Türklük ve Türkçeyi öne çıkardı!...

15 Temmuz Kalkışması, Ülkemizde Türk Milliyetçiliği fikrini kuvvetlendirdi!...

15 Temmuz Kalkışması, Ülkemizde Vatan, Millet, Devlet, Bayrak sevgisini arttırdı!...

Her şeyden önemlisi 15 Temmuz Kalkışması, Atatürk’e sarhoş ve dinsiz diyenlerin sesini kesti!...

Şimdilerde az sayıda Atatürk’e sarhoş diyenler olsa da, onların sesleri de, Türkiye’de yankılanan;”Yaşasın Cumhuriyet!” Sesleri arasında kaybolup, gidiyor…

Ne mutlu Türk’üm diyene!...Yaşasın Cumhuriyet!...

Milletine TC Devletini armağan eden başta Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anar, Türk Milletine armağan ettiği Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.