Raylı Sistemleri ve GAR’ları olan şehirleri biliyorum, yazıyorum. Bu konuda ve çok konuda; AK Parti milletvekillerinin Sakarya’da parmak ısırtan başarısı yok.  

Dev Yatırım gibi açıklanan yerler de genelde Sakarya’nın kuzeyinde. Bereketli tarım arazilerini yok eden işler. Sakarya’nın da pek işine yaramayacak işler.

                                                              *

“ 2. YHT oradan geçecek! Bir tek Sakarya’da duracak! Üçüncü Boğaz Köprüsü Yolu buradan geçecek!” laf mı? Sakarya’ya 5 kuruş fayda getirmez O Tren!

O müjdeler 1.YHT için de verilmişti. Ben de, “ 1.YHT Sakarya’ya büyük zarar verir. 5 Kuruş fayda getirmeden de geçip gider!” demiştim.

N’oldu, 1 YHT tüm Sakarya ulaşımını yerle bir ederek geçip gitti, gidecek de.

Şimdi de, daha bu günden: “ 2.YHT ve 2.TEM, bir ilçenin bereketli tarım arazileri kadar toprağımızı yok ederek geçecek!” diyorum.

                                                               *

 Adapazarı’nın Tarihi Kent Kimliği son 15 yılda tanınamaz hale geldi:

“ Adapazarı Şehri ! Haydarpaşa-Adapazarı Ekspresi ! Çark Mesiresi! Cadde, Okul isimleri” Şehir Karakteri’dir. 15 Yılda hiç birisi ortada kalmadı.

 Arabacı Alanı Merası ! Yazlık Köprüsü-Evrenköy-Kömürlük-Süleymanbey-Pancar Yolu arasındaki muhteşem tarım arazileri de devlet gıda servetiydi.

Hayvancılık Et-Süt-Süt ürünleri, Patates, Mısır Sakarya Markasıydı. Türkiye mısırının 5’te 1’i Sakarya’da yetişirdi. Gerisini saymayayım; kitaplar yazılır.

15 Yılda kaç MERA, CADDE54, AVM oldu? Kaç Köy Villa, OSB’ye kurbanı oldu?                                                                     

                                          SASKİ, SU FABRİKALARININ

                                         KARNESİNİ ÇIKARACAK : -)

Fatih Portakal gibi, “ Aklımla dalga geçmeyin!” sözcüğü, kimi güncel olayları okuyunca, dilimin ucuna kendiliğinden geliverir.

Günümüzde, “ Aklımla dalga geçmeyin!” diyebileceklerimi yazsam, kitap olur.

Yani; “ SASKİ İlimizdeki Su Kaynaklarının karnesini çıkarıyor!” gibi bir haberi okuyunca, “ SASKİ galiba yine aklımla dalga geçiyor!” demeden edemedim.

                                                                   *

“ Sakarya’da, suyun miktarı ve kalitesi test ediliyor!” muş. Eh, bana söz düşer. 

SASKİ, gelir ve gelebilirse; Sapanca’ya gelsin. Sadece Mahmudiye Deresi’ni Sapanca Gölü’nden dağların son ucuna kadar incelesin.

Dere artık O dere değil. Lütfen; hadi miktar-kalite açıklaması halka iletilsin!

Sakaryalılara ben açıklayayım; yağmurlu her gün Sapanca-İzmit Caddesi üzerindeki hangi köprüye çıkarsanız çıkın, dereler çamur akar.

SASKİ, yıllardır heyelanlı O tepelerde su kaynaklarını yok eden orman kıyımına, su fabrikalarını göremedi. Derelerden kamyonlarca toprak alınıyor.                                                           

Su miktar ve Kalitesi? Üretilen, satılan günlük-aylık-yıllık içme suyu miktarını kimse bilmiyor. Hani, “ Sakarya’dan su evlerde çeşmeden içilir! denir ya;

Son 3-5 yılda Sakarya’da satılan Damacanalı Su artışları açıklansa, görülür.

                                      YÖNETENLER, İLKİN;

                   KENDİ YÖNETTİĞİ TROLLERE DUR DEMELİ.

Seçilmiş ve Atanmış Yönetenler, trol duyarlığına ilkin en yakın kadrolardan işe başlamalı. Yanlışını, eksiğini örtmek, başkasına yıkmak Maiyet’ten başlar : -)

 Hele, Yönetenin en yakınındaki, en güvendiği birey Trol ustası ise, Yöneteni kör, herkesle kanlı bıçaklı da eder. Yaşadıklarımı örnek verdim, unutulmuştur.

31-32 Yaşında, TZDK’da Birinci Derece Son kademeli ve o günün deyimi ile, istisnai “ Torba kadrolu “ Kamu birim müdürü oldum.                                                                  

                                                                  *

Her yıl eylül-ekim ayı sonuna kadar, TZDK Genel Müdürlüğü’ne Yılın Çalışma Raporu ve Gelecek Yılın İmalat Raporları hazırlanırdı. Kamu da bu vardır.

Tam kadro, günlerce saptırma istatistikler ve mucize mazeretler buluyoruz. Yanlışlar, hatalar bulunur diye, gecelerce uykularımız kaçıyor.

Bir yıl işte o günlerde, hayatımın en güzel dersi olacak, TZDK Genel Müdürlüğü Genişletilmiş Başkanlar ve Müdürler Toplantısı’nda buldum kendimi : -)

Bizim Adapazarı TZDK raporu görüşülüyor. Yarabbi, aradıklarında aklımızı alan başkanlar, genel müdürler bizim fabrika için ne muhteşem mazeretler uyduruyorlar!

Çünkü; O Rapor Bakanlığa gidecek. Oradan da Başbakan’a ve En tepeye kadar. Aslında, herkes bir üstüne kendi görevlerinin mazeretlerini uyduruyormuş : -)

En başarılı TROLLER, her şeyi saptırmada üstüne olmayanlar içerdeymiş. Eğer, içerideki TROL biraz liyakatli, erdemli ise pek zarar oluşmuyor; amaaa!