Son yıllarda, büyük projeleri, yatırımları, imara açılacak alanları en son Sakarya Halkı duyar oldu. Biriler kimse uyanmadan arsaları ucuza toplar.

           Şansa bu ya (!) oralar az zaman sonra imara açılıverir. Harika siteler, yurtlar, kafeler, mağazalar yağmur gibi açılır. Ranttan Köşe olmak şans(!)tır.

          İş ayyuka çıkınca, geçenlerde Cumhurbaşkanı bile durumdan şikayet etti !  

          Sakarya’da, “ Abi, filanca, şurada arsa topluyormuş !” diye şehir efsaneleri duyar olduk. Bir bakarsın tam da orada dev bir hastane biterdi ! Devamı, nefis bir bulvar; iki yanında kafeler, villalar, mağazalar, yurtlar ! Kimlerdi kim bilir ?

           Küt diye 1000 Yataklı Hastane yeri de belli olmuş gibi. Orman alanı bile hal’edilmiş,   “ Tamam, hastane Alandüzü’nde !” bile denmiş.

           Bu aşamaları Sakaryalı biliyor muydu ? Medyada haberi hiç yapıldı mı ?

           Başbakan, Bakan, Vali, 5 iktidar milletvekili, tüm şehir halkına aynı anda,  “ Sakarya 1000 Yataklı Devlet Hastanesi İl’in şu odak noktasında yapılacak !” müjdesini vermesi gerekmez mi ?

           Alancuma Deprem Köyü arazileri ve çevresi, halkımız için önce kent çöplüğü yapıldı. Sonra deprem evlerinin betonları ile rezil edildi, öyle bırakıldı.

           Alancauma, Sakarya’yı dünyaya bağlayan TEM ve D.100 yollarının ortasında. Sakarya’nın en uzak ilçe ve köylerine hemen aynı uzaklıkta.

          1000 Yataklı Hastane yapılacak yeri bilecek en son kişi benim. Ama; bir tek Sakarya Milletvekili Alancuma’ya benden çok gitmemişse; bir adım önümde olamaz.

           Üstelik O Bölgeden değilim; bir gün tek oy, bir bardak su da istemedim : -)

       Olabilirliğine, tüm boyutları ile, ülkenin siyaset üstü en donanımlı bilirkişileri karar verir. 1000 Yataklı Hastane için-herkesin fikrini söylediği-istişaredeyim :-!

                       METAL YORGUNLARI HAKLI ( ? ) TELAŞTA !

          AK Parti’de yöneten konumunda olan-olacak herkeste “ Şu metal yorgunluğu fırtınasını hasarsız atlatabilsem ?” telaşı başladı. Bu, 2019 Finali’ne kadar da hiç dinmeyecek.        

           İktidar milletvekillerinde, muhalefette bu telaşın ilk izleri ortaya çıkmaya başladı bile. İktidardakiler ön almak için sanal projeler uydurur. Muhalefet de, onca yıldır yapılan iktidar yanlışlarına sesi çıkmazken, sert çıkışlara başlar.

          Şimdi, ilk kez çok farklı bir yol haritası ile 2019’a doğru gidilir gibi !

          “ Metal yorgunluğu var ! Kibir var; bu kibir nerden, bakacağız ! Giyim kuşam, arabalar, evler, oturulan mahalleler, okullar, görüşülen dostlar değişti !” gibi şeyler söylenmesi telaşı yangına çevirir gibi.

         Yemin ederim şapka çıkardım. ben de duvara tosladım, tekrar dinledim.

         Söylem, 1 milyon Sakaryalıya değil. Ülkemde yaşayan 78-80 milyon insana da değil. Siyasi Yaptırım Koltukları’na oturan bir avuç siyasetçiye. 

          “ Değişim, Gelişim !” derken; sadece kendi etrafındaki gelişimi, değişimi kastedenlere ! Çünkü, büyük halk kitleleri mahallesindeki O fotoğrafı görür.

          Sağduyulu, erdemli olan herkes; siyasi iktidarın geçici bir görev olduğunu bilir. Ülke topraklarını, Ailenin geleceğini; huzur ve güveni tehlikeye sokmaz.

           Ülke ve dünya siyaseti bize bir zaman daha huzurlu günler yaşatmayacak gibi görünüyor. Sağduyulu Sakaryalılar 1 milyonluk empatiyi düşünsün yeter !

          Öyle bir telaş kapımıza dayandı ki ? Önce parti içinde ön kapma süreci; sonra da Sanal Projeler, Sanal Karalama Senaryoları yazılır…

          Sakarya; Siyasi Temsil Görevleri için bir gün olsun; şehir hayatında, meslek başarı sıralamasında ilk 20-30 içinde olanları tercih edebilecek mi ? Eder mi ?

 

             MERAL AKŞENER’Lİ GÜNDEM, SİYASİ HESAPLARI DUMAN EDER GİBİ !

           Meral Akşener’in, siyasi milliyetçi insanlarımız içinde yarattığı, ortak davranış aklı ülke halkının çok ilgisini gören bir sinerji yarattı gibi.

         Ülkenin geleceğinden en küçük kaygısı olan insanlar bilmelidir ki, çözüm 80 milyon insanın vereceği doğru karardadır.

          Kişiler, kuruluşlar yanlış yapsa da, geleceği ve doğruları bilim-sağduyu aklıyla belirleyen toplumların ortak kararları belirler.

          Kişisel hırs, sende de, bende de ihtirasa dönüşebilir. Ama, bir toplum hep birlikte cinnete sürüklenen hırs ve ihtirasın tuzağına düşerse, eyvah eyvah !

           Ülkemizin muhalefet partilerine ve geniş kitlelerine şu gün büyük sorumluluklar düşüyor. İlki, ülkemizin dünyaca bilinen barış itibarını yüceltmek.

          Bu sorumluluğun çok etkili bir adımı son halk oylamasında atıldı. O uyarı bile yetmedi; şimdi O uyarının Meral Akşener’li günleri büyüyerek geliyor.

          Karşılarına öylesine büyük engeller, öylesine ayıplı iftiralar; inananı çok olabilecek öylesine tehlikeli yapıştırmalar çıkabilir ki, kimse şaşırmasın !

          Milliyetçi siyasi kesim, ülke insanlarına, “ Yurtta sulh, cihanda sulh !” deyişi ile huzur ve güven vaat ederse, en önemli siyasi başlangıcı yapar.

           AKP içinde, dereyi geçerken sessiz duranlar var mı ? Ne zaman, nerede, nasıl yön değiştirirler, hala kimse kestiremiyor. Ama;

           Akşener öncülüğünde, milletinden hiçbir şeyi gizlemeden saydam-apaçık  yola çıkan milliyetçi anlayış kısa zamanda;

         Neden, nerede, ne zaman, ülke halkının hangi kesimleriyle ne yapacağını açık açık söyleyecektir. AKP içinde var olan suskunlar da ülkenin geleceğini belirlemede birlikte olurlarsa; ülkede ve hatta Orta Doğu’da çok şey değişir…

           Dünyada giderek yalnızlaştığımızı, ülkede yaşayan büyük bir kitle görüyor. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini birleşen halk kitleleri belirleyecek.